Site Logo
Atatürk

Metin Oktay: Efsane Bir Taçsız Kral

Metin Oktay Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden biri olan Metin Oktay, attığı gollerle olduğu kadar, saha içindeki duruşu ve centilmenliğiyle de gönüllerde taht kurmuştur.

Galatasaray'ın "Taçsız Kral"ı olarak bilinen Oktay, sadece bir futbolcu değil; aynı zamanda bir dönemin ruhunu temsil eden, milyonlara ilham veren bir simgeydi.

İşte Metin Oktay’ın çocukluk yıllarından futbol kariyerine, milli takım macerasından vefatına ve ardından bıraktığı derin izlere kadar uzanan yaşam öyküsü .


Çocukluk ve Gençlik Yılları

Metin Oktay, 2 Şubat 1936’da İzmir’in Damlacık semtinde dünyaya geldi. Mütevazı bir ailenin çocuğu olan Oktay, küçük yaşlardan itibaren futbola büyük bir ilgi duymaya başladı. Mahalle aralarında oynanan sokak maçlarında topa olan hâkimiyeti ve oyun zekâsı kısa sürede dikkat çekti. Gençlik yıllarında İzmirspor altyapısına katılan Oktay, burada attığı gollerle yıldızını parlatmaya başladı. Henüz 18 yaşındayken profesyonel futbol dünyasına adım attığında, onun için yepyeni bir yolculuk başlamıştı.

Profesyonel Futbol Kariyerinin Başlangıcı

Metin Oktay’ın profesyonel kariyerindeki ilk durağı İzmirspor oldu. Burada sergilediği üstün performans, büyük kulüplerin dikkatini çekti. 1955 yılında Galatasaray ile imzaladığı sözleşme, hem onun hem de kulübün tarihinde bir dönüm noktası oldu.

Galatasaray formasını ilk kez giydiğinde bile taraftarlar onun farklı bir futbolcu olduğunu anlamıştı. Attığı gollerle sadece skoru değil, maçın kaderini değiştirebilecek bir oyuncu olduğunu kısa sürede kanıtladı.

Galatasaray’daki Efsanevi Yılları

Metin Oktay, Galatasaray’daki kariyerinde tam altı kez gol kralı oldu. 217 lig maçında attığı 217 golle kırılması güç bir rekora imza attı. Her golünde taraftara sevinç, rakibe endişe veren Oktay, Galatasaray’ın simgesi hâline geldi.

Sadece sahadaki başarılarıyla değil, mütevazı kişiliği, takım arkadaşlarına olan bağlılığı ve taraftarla kurduğu samimi bağ sayesinde "Taçsız Kral" unvanını fazlasıyla hak etti.

"Ağları delen gol..."

Türkiye ProfesyonelLig tarihinin ilk sezonu olan 1959 Milli Lig Sezonunda 16 takım iki grup halinde mücadele etmiştir. Sezon sonunda iki grubun birincisi şampiyonu belirleyecek finalmaçlarını oynamıştır. İlk maç Dolmabahçe'de oynandı. Maçın 39. dakikasında Metin Oktay, defans oyuncusu Naci Erdem'i geçtikten sonra kaleci Özcan Arkoç'un koruduğu kaleye sert bir şut gönderdi. Maçın Yugoslav hakemi Markoviç aut kararı verince kale ağları kontrol edildi. Topun ağları delerek çıktığı anlaşılınca 10 Haziran 1959 tarihi "Ağları delen golün atıldığı gün" olarak tarihe geçti.

"GALATASARAY O daha Vefalı..."

Ağları deldiği sene, 1959 senesinde babasını kaybeden Metin Oktay İzmirspor başkanının kızı Oya Sarı ile evlenmişti.
İzmirspor, yeni bir transfer teklifi yapmış, Kral kabul etmemişti. İzmir'e dönmesini isteyen ve "Ben mi Galatasaray mı?" diye soran eşine de "Galatasaray, o daha vefalı" yanıtını vermişti...

"Bizi Sevenleri Üzmeyelim Baba..."

1957 senesinde dönemin Fenerbahçe yöneticilerinden Müslüm Bağcılar, Metin Oktay'a bir çek uzatır ve der ki;

"Rakamı sen yaz Metin. Yeter ki Fenerbahçe forması giy..."

Oktay’ın cevabı ise;

"Bizi sevenleri üzmeyelim baba, bizi sevenlere ihanet etmeyelim" olur…

Efsanevi Forma Değişimi

Galatasaray’ın efsane futbolcusu Metin Oktay 1968-1969 sezonundaki jübile maçında takımı Galatasaray'ın ezeli rakipleri Fenerbahçe ile karşılaşmasını ister. Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın'ın,
"Tek bir şartım var. Fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı. 10 dakikalığına da olsa Fenerbahçe formasını giyer misin?" diye sorması üzerine Metin Oktay
"Şeref duyarım" karşılığını verir.

Gerçekten de jübile maçında Metin Oktay ile Can Bartu formalarını değiştirir. Galatasaray’ın efsanesi Metin Oktay Fenerbahçe, Fenerbahçe’nin efsanesi Can Bartu 10 dakika süreyle Galatasaray forması ile mücadele ederler…

Milli Takım Kariyeri

1955 ile 1968 yılları arasında Türkiye A Milli Futbol Takımı formasını 36 kez giyen Oktay, bu maçlarda 19 gol kaydetti. Uluslararası arenada da adından söz ettiren Metin Oktay, Türkiye'nin futbol elçisi olarak ülkesini gururla temsil etti.

Milli forma altında gösterdiği üstün performans, onun yalnızca kulüp düzeyinde değil, ülke çapında da bir futbol efsanesi olduğunu kanıtladı.

Yurtdışı Deneyimi ve Dönüşü

1961 yılında İtalya’nın Palermo kulübüne transfer olan Oktay, Avrupa’da forma giyen ilk Türk yıldızlardan biri oldu. Ancak memleket hasreti ağır bastı ve sadece bir sezon sonra Türkiye’ye dönerek Galatasaray’daki kariyerine devam etti.



Yurtdışındaki kısa ama öğretici deneyim, ona futbolun farklı yüzlerini tanıma fırsatı verdi ve oyun anlayışına katkı sağladı.

Futbol Sonrası Yaşamı

Futbolu bıraktıktan sonra Galatasaray’da teknik direktörlük yapan Oktay, futbolun içinde kalmaya devam etti. Aynı zamanda televizyon programlarında yer alarak futbol yorumculuğu da yaptı. Spora olan sevgisini, saha dışında da genç nesillere aktarmaya çalıştı.

O, sadece bir futbolcu değil; aynı zamanda bir öğretmen, bir lider ve bir rol modeldi.

Vefatı ve Ardında Bıraktığı Miras

Metin Oktay, 13 Eylül 1991 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu henüz 55 yaşındayken hayata veda etti. Tüm Türkiye’yi yasa boğan bu kayıp, yalnızca futbol dünyasını değil, sporun tüm paydaşlarını derinden etkiledi.



Taçsız Kral 13 Eylül 1991 yılında hayata gözlerini yumdu .Ölümünü yakın arkadaşı Turgay Şeren anlatıyor.
"Galatasaray’ın bir galibiyetinden sonra arkadaşlarla gece Kuruçeşme’deki Galatasaray Adası’nda yemek yiyorduk.
Metin ilerleyen saatlerde "ben kalkıyorum" deyince masadaki arkadaşlar karşı çıktı. Hep birlikte "buradan başka bir gazinoya gideceğiz" diyerek, bizden ayrılmaması için çok çalıştık. O kadar diretmemize rağmen bizleri dinlemedi.
"Gitmem lazım" dedi. Ve gitti...
Arkasından Metin Oktay’ın köprüden geçerken trafik kazası yaptığı haberi geldi.
O gece tüm ısrarımıza rağmen aramızdan ayrılmayıp bizimle diğer gazinoya gitmiş olsaydı, belki bugün bile aramızda olacaktı."

Adı bugün statlara, tesislere ve turnuvalara verilerek yaşatılmakta. Her yıl ölüm yıldönümünde mezarı başında anılan Oktay, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından biri olarak hafızalardaki yerini korumaktadır.


Metin Oktay, sadece bir futbol yıldızı değil, Türk sporu için bir dönüm noktasıdır. Onun yaşamı; azim, sadakat, tevazu ve tutkunun birleştiği bir hikâyedir. Attığı goller, kazandığı kupalar kadar; sahada ve dışında sergilediği örnek duruşla da anılmaktadır. Bugün hâlâ genç futbolculara ilham kaynağı olmaya devam eden Metin Oktay, gerçek bir "efsane" olmanın ne demek olduğunu bizlere göstermiştir.

Metin Oktay ve Fenerbahçe'nin efsane futbolcusu Lefter Küçükandonyadis'in bir derbi maçı öncesi çekilen dostluk ve hatıra fotoğrafı tüm futbolseverlerin hafızalarında yer etmiştir. Metin Oktay'dan yıllar sonra vefat eden Lefter Küçükandonyadis için Galatasaray Kulübü bu fotoğrafı paylaşarak şu notu düşmüştü:

"Cennette Çift Forvet"


Bu konu 75 defa okunmuştur.



Bu kategoriden bazı başka başlıklar...





Facebook'ta Takip Et    X'te Takip Et    Instagram'da Takip Et    Bu Sayfayı WhatsApp ile Gönder
I Gizlilik Politikası I Çerez Politikası I Hakkımızda I Künye I Bize Ulaşın / İletişim Formu I Site Haritası I
Megatasarım.Com